![]() |
Hikmet Şaha'nın Uluslararası Hakem Kursu ile ilgili açıklamaları |
|
Nejmi Alkan: Hikmet Hoca, Bulgaristan'da yapılan Avrupa Şampiyonasında bir hakemlik sınavı yapıldı. Biz de sizinle ilgili bir haber yaptık. Dünkü görüşmemizde de bazı açıklamalar yapmıştınız. Şimdi bunları tekrar anlatırsanız, biz de yapılan bazı yanlışları sizin ağzınızdan düzeltmiş oluruz. Hikmet Şaha: Şimdi ben baştan anlatmak istiyorum. Önceki yıl Uluslararası imtihanlar Türkçe sorularla yapılıyordu. Yani yüzyetmişbeş tane soru Türkçe bulunuyordu. Karşıda sadece İngilizce doğru ya da yanlış kareleri vardı. Biz oraya doğru ya da yanlış olduğunu çarpılarla dolduruyorduk. Ama biz burdan Sofya'ya gittiğimizde, sabah seminere girdiğimizde Tomy Morris 'Bundan sonra iki dilde olacak, Avrupa'da iki dilde, Dünya'da üç dilde olacak. Avrupa imtihanlarında İngilizce ve Fransızca, Dünya imtihanlarında İngilizce, Fransızca ve İspanyolca, N.A. : Üç-dört tane dil istiyorlar. H.Ş. : Evet, üç tane dil istiyorlar. Daha sonra biz tabi birden soğuduk orda. Cesaretimiz kırıldı. Onlara 'Sözlük kullanabilir miyiz' diye sorduk. Bize 'sözlük kullanabilirsiniz orda' dediler. Seminer yapıldı, seminerden sonra biz imtihana girdik. Yani haliyle adamlar biliyorlar bizim o kadar iyi İngilizce'mizin olmadığını. Orda yüzyetmişbeş tane soru var, hepsini Türkçe'ye çevirip, daha sonra onları doğru mu ya da yanlış mı diye bilmek gerekiyor. Yani sonuçta ben açık konuşmak istiyorum, adamlar bizim kopya çektiğimizi anladılar. Daha sonra ben içeri girdiğimde, sonuçlar açıklanırken... N.A. : Ama bu kopya olayını anladığım kadarıyla bütün ülkelerin insanları.... H.Ş. : Bütün hepsi, bütün hepsi. Şimdi şu var. İspanyollar... İspanyollar da kopya çektiler bizim gözümüzün önünde. Fransızlar da kopya çekti. Ama onların Hakem Komitesinde hepsinin birer adamları olduğu için göz yumdular. Hatta biz kafeteryada otururken, benim bir İspanyol arkadaşım var, geldi resmen dedi 'Ben kopya çekeceğim' diye. Hatta böyle şaka yaptı. Elini vurdu masaya, 'Ortega oraya giderken kopya çekeceğim' dedi.
N.A. : Peki şunu söyleyebilir miyiz? Sınav olumsuz geçti. Bir şekilde sınav da açıklandı. Ama Tomy Morris'in bir açıklaması olmuş size karşı. Bir de oraya değinebilir miyiz? H.Ş. : Şimdi ben imtihan yerine girdiğimde, yani sınav açıklandığında, Ortega direk beni çağırdı. 'Senin Orta Hakemliğin çok güzel, biz ona bir şey demiyoruz, jestlerin, Orta Hakemliğin, görüşlerin çok güzel ama sen kopya çektin biz bunu anladık' dedi. 'Sen Judge B'sin dedi, 'Sen olduğun yerde kalacaksın, İngilizceni geliştirip daha sonra...'. Tabi bu arada yanlarında Mr. ... vardı. Bunlar lafı karıştırdılar, tabi ben anlamakta zorluk çektim. Dışardan Ercüment Taşdemir'i çağırdım. Ercüment Hoca'ya dedim, başka şeyler söylüyorlar, ben anlayamadım. Ercüment Hoca'ya da dediki 'Bu Judge B'dir. Kopya çekti.' dedi. Hatta eliyle böyle yaptı, kopya çekti dedi. Biz bunu anladık dedi. Bir dahaki imtihanda Judge A'ya girecek dedi. Biz dışarı çıktık, tabi ordaki arkadaşların hepsi Judge B olarak biliyorlar beni. Ben sonra kartımı almaya gittim. N.A. : Ne yazmışlar. H.Ş. : Eskiye dönüş diye yazmışlar. Eskiye dönüş diye mühür vuruyorlar. Daha sonra ben Çetin Hoca ile konuştum. Aydoğan Bey ile görüştüm. N.A. : Niçin orda devam dediler de daha sonra böyle yaptılar? H.Ş. : Bana orda öyle dediler. Ercüment Hocayı da çağırdım, Aydoğan Bey'in yanına. Bana içerde böyle demişlerdi. Ercüment de doğrudur dedi, sen Judge B'sin dedi. Hatta Ahmet Yurdaer de ordaydı. Ben yalnız şuna inanıyorum. Ben Ercüment'i çağırdıktan sonra tekrar fikir mi değiştirdiler diye düşünüyorum. N.A. : Peki burda bizim kendi arkadaşlarımızın size karşı bir oyunu olabilir mi? Yani tercüme konusunda olsun, yardım konusunda olsun.
H.Ş. : Yok, yok. Çünkü ben o kadarını anladım. Yani Judge B kısmını anladım. N.A. : Şunu diyebilir miyiz? Siz şu anda Türkiye'de normal geçen kazanmış olduğunuz Avrupa Hakemliğinizden devam edeceksiniz. 2002'de tekrar Judge A için sınava gireceksiniz. H.Ş. : Tabi öyle. Yalnız şu var. Aydoğan Bey, Tomy Morris ile görüştü. Bize Yönetim Kurulu Kararı olarak, sonradan birşey oldu ama. Biz bu arkadaşımızı tanıyoruz, biliyoruz. Bu arkadaşımız kendini hiç üzmesin. Kendisini Judge B olarak bilsin. Ama biz şimdi Yönetimi tekrar toplarsak, ben tek kişi olarak tepki toplarım. Aydoğan Bey Ortega ile konuştuğunda Ortega kabul etti. N.A. : Doğru tek bir Komisyon üyesi karar veremez, çoğunluğun olması lazım. H.Ş. : Aynı şekilde onüç ülkeden olan arkadaşları aynı şekilde benim gibi cezalandırmışlar. Bu da demektir ki dedi, İngilizcesini çalışsınlar ilerletsinler, gelecek sene tekrar sınava girsinler. N.A. : Peki, teşekkür ederiz. H.Ş. : Ama sözlü olarak şunu dedi, 'Arkadaşımız Judge B'dir, kendini üzmesin' dedi.
Bu
görüşmenin bütün yayın hakları sitemize aittir.
Copyright © 2001 [Ankara Karate İhtisas Spor Kulübü].
|